Aksaray University
FACULTY OF COMMUNICATION
Aksaray Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde Yeni Dönem, Yeni Vizyon

“İletişim fakülteleri enerjik, üretken ve hayata dokunan yerlerdir. Öğrencilerin bu potansiyelini ortaya çıkarmak bizim en büyük motivasyonumuz.”

Aksaray Üniversitesi İletişim Fakültesi, yeni Dekanı Prof. Dr. Ercan Aktan’ın göreve başlamasıyla birlikte dinamik ve yenilikçi bir döneme adım atılıyor. Genç ve enerjik öğrenci profiline sahip olan fakültemizde temel hedeflerden birkaçı, dijitalleşen iletişim dünyasına ayak uyduracak atölyelerin kurulması, ortak eğitim olanaklarının genişletilmesi, uygulama birimlerini canlandıran ve öğrencilerin doğrudan üretime katılmasını hedefleyen yeni bir vizyon oluşturuluyor. Fakültemize duyduğu aidiyet duygusunu ve öğrencilerle kurduğu güçlü bağı vurgulayan Dekanımızla, yeni dönemdeki hedeflerini, projelerini ve iletişim eğitiminin geleceğini konuştuk.

 

Aksaray Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne dekan olarak atanmanız sizin için ne ifade ediyor?

İletişim fakülteleri dinamik, aktif, eğlenceli ve keyifli yerlerdir. Öğrencilerin bu potansiyelini ortaya çıkarmak bizim en büyük motivasyonumuz. Bu fakültelerin öğrencilerinin de öyle olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla hem genç ve dinamik hem de hayatla, pek çok kurumla, dış dünyayla yüksek temasta olan bir fakültede idareci olmak keyif veren bir durumdur. Sizler, verdiğimiz eğitimle birlikte uygulama birimlerini aktif kullandıktan sonra çıktısı olan şeyleri görebiliyorsunuz. Bu çıktılar oluşsun diye bunu üretenlere idari anlamda destek verdikten sonra, iyi işler çıkıyorsa bu bizi mutlu eden bir durum haline geliyor. Bahsettiğim durumun meyvelerini toplamak, çıktılarının olduğunu görmek ve gözlemlemek, verilen emeğin yorgunluğunu alacağı için çok keyifli bir durum olduğunu söyleyebilirim. İletişim Fakültesi iyi bir fakültedir. Aksaray Üniversitesi İletişim Fakültemiz, nice yıllardır burada olduğumuz ve buraya ait hissediyor olmamdan dolayı, burada bulunmak mutluluk veriyor.

 

Öğrencilerin mesleki anlamda daha donanımlı mezun olabilmesi için yeni projeleriniz ya da uygulamalarınız olacak mı?

Buradan eski yöneticilerimize de teşekkür etmemizde fayda var. Her birinin fakültemize çok katkıları oldu. Önümüzü açacak çalışmalara imza attılar, arkamızda oldular, yanımızda durdular ve destek oldular. Dolayısıyla, ilk dekanımızdan en son ki dekanımıza kadar ve tüm idarecilerimize teşekkür ediyorum. Yatay ve dikey ilerlememizi ve gelişmemizi sağlayabilmek adına, uygulama birimleri ve atölyeleri canlandırmaya çalışıyorduk. Birimlerin ve atölyelerin, biraz daha iletişim bakış açısına ve çağın gerektirdiği dijital dönüşüme uygun olabilecek şekilde hareketlenmesi için çalışmalarımız var. Bunlar zamanla kamuoyuna yansıyacak. Dijital dönüşüm ve dijital iletişim metotlarıyla alakalı ciddi planlamalarımız mevcut. Hem Gazetecilik bölümü hem de Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümü uygulama birimlerini kapsayacak şekilde planlamalarımızı gerçekleştiriyoruz. Radyo, Televizyon ve Sinema bölümümüz de mevcut fakat henüz öğrenci alamadık. Radyo, Televizyon ve Sinema bölümümüzü de aktif etmek gibi bir planlamamız mevcuttur. Eğer bölüm aktif hale gelirse, öğrencilerin uygulama birimlerinden yararlanabilme imkânını da sağlayacak şekilde fikirlerimizi gerçekleştireceğiz. Dolayısıyla öğrencilerimizi, Aksaray basınını, kamuoyunu yani tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde çalışmalar yapmayı ve diğer üniversitelerle çeşitli iş birlikleri gerçekleştirmeyi, böylelikle de fakültemizi geliştirmeyi hedefliyoruz.

 

Göreve geldiğiniz günden itibaren fakültemiz için öncelikli hedefleriniz nelerdir?

Göreve çok kısa bir süre önce başladım. Daha önce kurulan yapılarımıza ek olarak yeni uygulama birimleri ve çeşitli koordinatörlükler aracılığıyla, biraz önce bahsettiğimiz hedeflerimizi hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bu koordinatörlükler aktif hale geldikçe siz öğrencilerimiz de bu değişimi daha yakından hissedeceksiniz. Önümüzdeki süreçte fakültemizdeki farkı hep birlikte göreceğiz. Dinamik ve aktif bir fakülteyiz; bu dinamizmi ve canlılığı kalıcı hale getirmeyi amaçlıyoruz.

 

Dijitalleşen dünyada öğrencilerin ders işleme şekillerinde bir değişime gidilecek mi?

Müfredat değişikliklerine ilişkin olarak eğitim-öğretim komisyonlarımızla belirli aralıklarla toplantılar gerçekleştiriyoruz. Bu toplantılarda geleceğe yönelik perspektifler doğrultusunda yenilikçi yaklaşımlar ve farklı uygulamalar ele alınıyor. Özellikle dijital dönüşüm, önümüzdeki dönemde en yakın değişim alanı olacak. Bu alanda çeşitli planlamalarımız mevcut ve ilerleyen süreçte öğrencilerimiz bu dönüşümü doğrudan deneyimleyecekler.

 

Ortak eğitim hakkında düşünceleriniz nelerdir? Nasıl daha ileriye taşıyabiliriz?

Ortak eğitimi başından bu yana destekliyoruz. Bu süreçte yasal altyapı ve mevzuatla ilgili gelişmeleri yakından takip ettik. Kamu kurumları ve özel sektör temsilcileriyle önceden gerçekleştirdiğimiz görüşmeler neticesinde, öğrencilerimiz iki dönem boyunca bu alanlarda uygulama imkânı bulabiliyor. Pek çok öğrencimiz, bu süreçte görev aldığı kurumda istihdam edilme şansı yakaladı. Bu da doğrudan istihdam anlamına geliyor. Mezuniyet yaklaştıkça artan mesleki kaygılar, ortak eğitime katılan öğrencilerimizde çok daha düşük seviyede görülüyor. Bu nedenle ortak eğitim, üniversitelerin ve fakültelerin kendi çabalarıyla istihdama yönelik uygulamalar geliştirmesi açısından son derece önemli.

Şu anda Aksaray’da ve Aksaray dışındaki bazı kurumlarla ortak eğitim anlaşmalarımız mevcut. Bu kurumların sayısını artırmak amacıyla zaman zaman yeni görüşmeler ve faaliyetler yürütüyoruz. Önümüzdeki süreçte hem Aksaray’daki hem de diğer illerdeki kamu kurumlarının yöneticileriyle çeşitli toplantılar planlıyoruz. Kısacası, ortak eğitim programlarını mümkün olduğunca desteklemeye devam edeceğiz. Henüz sürecin başındayız; ancak yakın gelecekte bu konuda çok daha olumlu gelişmeler yaşanacağını öngörüyoruz.

 

Akademik camiaya ve öğrencilere vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

“Kaygınızı anlıyorum, yapamayacağınızı düşünüyorsanız haklısınız.”

Bir zamanlar bir hocamdan bu cümleyi duydum. Ancak biz bunu tersinden okumayı başardık ve sizlerin de bunu yapabileceğine inanıyorum. Bir iletişim fakültesi öğrencisi bir filmi, bir reklamı ya da bir haberi izlerken diğer izleyiciler gibi bakmaz; başlığa, görsellere, alt metinlere dikkat eder ve bunların anlamını çözmeye çalışır. Tam da bunu kastediyordu hocam: “Yapamayacağınızı düşünüyorsanız haklısınız. Peki, yapabileceğinizi düşünüyorsanız?” İşte o zaman yapacaksınız. Bir başka söz daha var kulağımda: “İnsan ne istediğine dikkat etsin, çünkü bir gün o istediği şey ile karşılaşabilir.” Bu yüzden iyi şeyler istemek gerek. İletişim fakültesi öğrencileri esnek bireylerdir. Çağın gereklerine ve zamanın ruhuna kolayca uyum sağlarlar. Teknolojik gelişmeleri hızla benimseyebilir, değişen koşullara ayak uydurabilirler. Bu yönleriyle gittikleri her ortamda başarılı olabilecek potansiyele sahip olduklarına inanıyorum. Elbette hayat her zaman dilediğimiz gibi akmayabilir; ancak önemli olan, ümitli olmak ve hedefler uğruna azimle çalışmaktır. Eğer bir şey için emek harcamışsanız, zamanla o şey muhakkak sizin karşınıza çıkar. Bu nedenle sözlerimi şöyle tamamlamak istiyorum: İyi şeyler isteyin.

Prof. Dr. Ercan Aktan’ın da vurguladığı gibi, İletişim Fakültesi sadece bilgi aktarılan bir yer değil; aynı zamanda fikirlerin üretildiği, hayata dokunan projelerin ortaya çıktığı bir alan. Fakültemizin dinamik yapısı ve öğrencilerinin enerjisiyle birleşen bu vizyoner bakış açısı, iletişim eğitiminde yeni bir sayfa açıyor. Bu değişim sürecinde biz öğrenciler de aktif rol alarak hem bireysel gelişimimize katkı sunacak hem de fakültemizin geleceğine birlikte yön vereceğiz. Yeni dönemin hepimiz için üretken, verimli ve ilham dolu olmasını diliyoruz.

Seher SAVARI

Bükre YAŞDERE

Zelal SOYLU